Anadolu
ve Tırakya’da eski ahşap binalarının kapılarında
tokmak bulunmaktaydı. Bu tokmaklar kullanılarak, evdekilere gelenleri
haber
verirdi. Günümüzde elektriğin
kullanılmasıyla bu fonksiyonel sanat yapıtları
yerlerini „zil“e bıraktılar.
Selcuklu ve
Osmanlı’ların sanat zevkini halka tanıtan, onunla
bütünleşen; değişik
formlarıyla dikkatini çekmiş olan bu kapı tokmaklarının
üzerindeki figürlerin,
mitolojik ve sosyal anlamlarını inceleyerek kapıların dilini
öğrenmeye
çalıştım. Evet; kapıların dili vardı; tokmakların
da…
Onlara tekrar hayat verebilmek,
çağdaş bir ürünle geçmişi -yeniden- yaşatmak için
serbest seramik
& cam tasarımları gerçekleştirdim. Bu
çalışmalarımda istenildiği taktirde
her biri fonksiyonel bir objeye dönüşebilecek
nitelikte olan formlarla, kapının
dışında kalan „kapı tokmakları“nı mekanların
içine taşımaya çalışıyorum.
|